"Sanat Üretenler, Sanat Öğretenler" İş Sanat Kibele


SANAT ÜRETENLER - SANAT ÖĞRETENLER

​İş Sanat Kibele Galerisi, Cumhuriyet döneminde kurulan sanat eğitimi kurumlarında hocalık yapmış, bu alanda kuşakların yetişmesine katkı sağlamış, sanatsal üretimleri ve sanatçı kimlikleriyle de ön plana çıkmış değerli eğitimci ressamları iki bölümlük bir projede sanatseverlerle bir araya getiriyor. "Sanat Üretenler - Sanat Öğretenler" projesinin ilk bölümü olan seçki, 1932 - 1970 yılları arasında ülkemizde kurulmuş güzel sanatlar ve sanat eğitimi enstitülerinin fakülte ve akademilerinden mezun olmuş ve bu kurumlarda görev yapmış 70'e yakın eğitimci ressamı kapsıyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında izlenen sanat politikaları sayesinde modern sanatın eğitim, uygulama ve izlenme alanları ülke geneline yayılmıştı. Pek çok şehirde açılan güzel sanatlar galerileri, genç eğitimci ressamlara verilen yurt dışı bursları, yaygınlaşan devlet resim ve heykel sergileri ile Türkiye’de sanat yükselen bir ivme kazanmıştı. "Sanat Üretenler - Sanat Öğretenler" sergi dizisi Türkiye sanatını şekillendiren gelenek ve çağdaşlık, doğu ve batı, biçim ve içerik, gerçekçilik ve soyutlama, toplumsallık ve bireysellik gibi eğilimleri ve sanatçıların yaklaşımlarını eğitimci sanatçıların üretimleri üzerinden izleme imkanı sunuyor. Sanatseverler bu seçkinin birinci bölümünde sanat eğitimi ve üretimi süreçlerinin ilk 40 yılına şahitlik etme fırsatı buluyor. Sergide, İş Bankası Koleksiyonu’nun yanı sıra Hacettepe Sanat Müzesi ve Anadolu Üniversitesi Çağdaş Sanatlar Müzesi koleksiyonları ile pek çok özel koleksiyondan 70 kadar sanatçının pentür ve özgün baskı türünde eserleri, Deniz Erbaş’ın küratörlüğünde sanatseverlere sunuluyor.


Nurdan Karasu Gökçe, mix media, 2015

Bir eserle katıldığım İş Sanat Kibele Galerisi'nde açılan "Sanat Üretenler-Sanat Öğretenler" sergisi hakkında Uğurcan Akyüz'ün bir yazısı:

Uğurcan Akyüz: Sergiler, öğretenler, öğrenenler: KIBRIS gazetesi, 2016-04-30, Cumartesi, sayfa:40 İş Sanat Kibele Galerisi’nde açılan "Sanat Üretenler - Sanat Öğretenler" s...



Hem öğretiyorlar hem üretiyorlar

TÜRKİYE İŞ BANKASI KİBELE SANAT GALERİSİ’nde, resimle, görsel sanatlarla ilgilenen herkesin görmesi gereken bir sergi var.“Sanat Üretenler/Sanat Öğretenler II”.
Açıklayıcı başlık şöyle: “Cumhuriyetin Yükseköğretim Kurumlarında Sanatçı Kuşakları Yetiştiren Eğitimci Sanatçılar Üzerine Bir Seçki”. Sergi, bu bağlamda açılan sergilerin ikincisi. Sergideki sanatçılar öğretim üyeleri olunca, yalnız bizim için değil öğrencileri açısından da ilgi çekici. Öğrencilerine öğrettiklerinin izinde, onların verdiği bilgiler, tercihleri doğrultusunda, öğretenlerin yarattıklarının günışığına çıkması hiç kuşkusuz çok önemli. Edebiyat için de geçerli bir durumdur.

Şair, öykücü, romancı, kuramsal yazılarıyla uygulama arasındaki farklara, benzerliklere bakmaz mıyız? Özellikle şairlerde bunu saptayabilmek benim için zevkli bir uğraştır.

Ben her zaman ikisi arasında paralellik aramam, yalnız edebiyatta değil görsel sanatlar dünyası için de geçerlidir bu.

Ama öğrenci ile öğreten arasındaki ilişki çok farklıdır.
Deniz Erbaş, sergi kataloğunun başındaki Sanat Üretenler/Sanat Öğretenleryazısında bu ilişki ve öğretim kurumlarındaki durum üzerine bilgi veriyor: “Sanat Üretenler/Sanat Öğretenler seçkimizin bu ikinci ve son sergisinde ise 1970 sonrası sanat eğitimiminin izlediği seyri, hem yükseköğretim sistemindeki değişimler hem de sanatın kendi üretim, paylaşım ve tüketim aşamalarında yaşanan gelişmeler ışığında 1990’lı yıllara kadar, yine sanatçı eğitimcilerin üretimlerinden örnekler üzerinden takip ediyoruz.”

Erbaş, Mustafa Aslıer’in sanat eğitimi üzerine saptamalarının hâlâ geçerli olduğunu belirtmektedir. Katalogdaki yazıda, ayrıca değişik üniversitelerdeki öğretim çizgisi üzerine de okuru aydınlatıyor.

***

KİTABIN sayfa düzeni şöyle. Öğretim üyesinin fotoğrafı, biyografisi ve eserinden bir örnek, iki sayfada yer alıyor.

85 öğretim üyesinin eserlerinin sergi kataloğunda yalnız biyografileri bulunmuyor, sanatları hakkında da bilgi veriliyor. Yapıtlara bakarken, resim yarışmaları, ödülleri aklıma geldi. Bu yarışmalara Türkiye’nin birçok kentinden o üniversitelerde öğrenimini sürdürenler ya da mezunlar katılıyor.
Meraklı bir eleştirmen, ödül kazananların öğretmenlerini yazabilir. Belki de en çok hangi okulun gençleri bu ödülleri alıyor öğrenebiliriz. Hiç kuşkusuz bu hocanın niteliği üzerine bir çalışma değil, öyle anlaşılmasın.

Tabii bir başka araştırma da öğretenlerin hocalarının kim olduğu. Böyle kapsamlı bir çalışma da benim için ilgi çekici sonuçlar verebilir. Böyle sergilerin, bizim öğretim tarihimizdeki belgesel yanını da unutmayalım.


Birçok öğretim üyesi bence birbirini bu sergiden bu katalogdan tanıyacaktır. Öğrenciler de kendi öğretenleri ile başka fakültenin öğretenleri arasında karşılaştırmalı bir çıkarım yapabilirler. Daha da farklı yanı bu serginin, öğretmekle üretmek arasındaki bağı ya da bağımsızlığı gözlemlememiz olanağı veriyor olması.

Comments

Popular Posts